Gündelik yaşamda ve mesleğimizin icrası sırasında zina yapan eş velayeti alabilir mi? Aldatan eşe velayet verilir mi, kusurlu tarafa velayet verilir mi şeklinde sorular almaktayız.
Çocuğun velayetinin belirlenmesi noktasında hâkime takdir yetkisi verilmiştir. Bu takdir yetkisinin kullanılması aşamasında ana kıstas çocuğun üstün yararı kavramıdır. Yani bir çocuğun velayetinin kime verileceğine karar verecek kişi olan hâkim eğer çocuk dinlenebilecek yaşta ise çocuğun görüşlerini alacak, velayeti almak isteyen ana ve babanın sosyoekonomik şartlarını tetkik edecek ve nihayet çocuğun üstün yararı neyi gerektiriyorsa o eksende karar verecektir.
Velayetin ana ya da babadan birine verilmesinde boşanma davasındaki kusur durumu “tek başına” göz önüne alınmaz. Boşanma davası sırasında kusurlu kabul edilen bir eşe velayet verilebilecektir. Eşine karşı kusurlu hareketler sergileyen bir kişinin çocuğuna yönelik tavırları, çocuğun bakım ve eğitimine ilişkin yaklaşımı olumlu olabilir. Bu sebeple eşlerin birbirlerine karşı kusur durumları onların kötü anne ya da baba olarak nitelendirilmelerine yol açamaz.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere Hâkimin takdirini oluştururken göz önünde tutacağı temel kaide çocuğun yüksek menfaatidir. Ana babanın menfaatleri, boşanma davasındaki kusur durumları, ana ve babanın sosyoekonomik konumu, ana ve babanın ahlaki tutumu ancak çocuğu etkilediği oranda göz önünde tutulabilir. Somut bir örnek vermek gerekirse zina yapan bir eş her ne kadar eşine karşı ahlaka ve hukuka aykırı bir fiil işlemiş olsa da eğer zina fiili çocuğa yansımamış, çocuğun psikososyal gelişimini etkilememişse bu durumda zina yapan eş velayeti alabilecektir.
Ancak bazı durumlarda boşanma sebebi velayetin hangi eşe verileceği noktasında önem arz edebilmektedir. Örneğin eşin haysiyetsiz ve küçük düşürücü bir yaşam sürmesi, akıl hastalığı sebebiyle boşanma, hayata kast sebebiyle boşanma durumları velayet konusundaki karara da etki edecektir. Şöyle ki, uyuşturucu bağımlısı olan, yaşamını kumar oynayarak geçiren, müstehcen yayınları satarak geçinen ya da yaşamını fuhuş yaparak kazanan bir kişinin çocuğun psikolojik ve ahlaki gelişimine olumsuz etkileri olacağından velayetin belirlenmesinde bu hususlar öncelikli olarak belirleyici olacaktır.
Bu yazı Hatay Barosu Avukatlarından İskenderun Avukat Hüseyin KÜSKÜ tarafından Aile Hukuku kategorisi içerisinde genel nitelikte bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Konuya ilişkin akademik nitelikteki yazı için ilgili bölüme göz atınız
26.08.2021